Kaos Nedir, Ne Değildir?

Kaos sözcüğü ilk kez teknik olarak 1975 yılında matematik sistemlerdeki düzensiz davranışları tanımlamak amacıyla Tien-Yien Li ve James Yorke tarafından kullanılmıştır (Feldman, 2014 ve Ruelle, 1996). Aynı yıl Benoit Mandelbrot’un doğal nesnelerin kendilerini tekrarlayan özelliklerinden söz etmesiyle gerek kaos gerekse onun bir çeşit görseli olan fraktallar doğal ve sosyal bilimlerin önemli bir parçası haline gelmiştir.

 Bununla birlikte kaos sözcüğü 20. yüzyılın başlarında genel olarak dinamik sistemler özel olarak üç cisim problemi üzerine çalışan Henri Poincaré tarafından dillendirilmiştir (Galison, 2015).

Eğer bir tanım vermek gerekirse, kaos, farklı türden sistemlerde söz konusu sistemin başlangıç durumuna dair bilgimizdeki küçük belirsizlik ya da boşlukların, sistemin işleyişinin ileri bir aşamasında ortaya çıkabilecek olası durum sayısında büyük bir artışa neden olması durumudur (Carroll, 2018: 44).

Peki kaos bir teori midir? Bir devrim ya da paradigma değişimi midir?

Fizik ve matematik profesörü David Feldman Chaos and Fractals (2014) adlı kitabının başlangıç ve sonuç sayfalarında kaos ve fraktalların ne olup ne olmadığı hakkında uzun bir tartışmaya girer.

Kaos, fizik ve matematikte öngörülemeyen davranışlar gösteren fenomenler için kullanılan bir sözcüktür. Kaos fenomeni genellikle dinamik sistemler olarak bilinen alanda yapılan çalışmaların bir parçası olmuştur ve fizik, matematik, biyoloji, ekonomi, vb. disiplinleri kapsayan disiplinlerarası bir özellik taşır.

Kaos, popüler bilim kitaplarında ya da medyada teori olarak anılmakla birlikte, Newton yasaları, görelilik, elektrodinamik, kuantum mekaniği, evrim, doğal seçilim, levha tektoniği gibi bir teori değildir. Evet, çok önemlidir ve bir dereceye kadar devrim olup paradigma değişimine işaret eder, ama tamamen değil. Kaos, örneğin doğal seçilim ya da levha tektoniği için bir bakış açısı sağlayan bir fenomendir, nedensel mekanizmalar hakkında bilgi vermez.

Bununla birlikte, dinamik sistemler üzerine yapılan çalışmalar temel olarak düzen ve düzensizlik ile basitlik ve karmaşıklık arasındaki ilişkiler bakımından çok sayıda sürprize sahip olduğu için kaos bu sürprizleri açıklamakta önemli bir rol oynamıştır. Ama hiçbir zaman, örneğin görelilik ve kuantum mekaniği gibi bilimsel devrim sayılmamıştır.

Feldman aynı satırlarda David Aubin ve Amy Dahan Dalmedico’dan yaptığı alıntılarla, kaosu devrimden ziyade, açıklayamadığımız bazı fenomenleri anlayabilmemiz için kavramsal bir yeniden yapılandırma (reconfiguration) şeklinde tanımlar. Bu fenomenler düzen/düzensizlik, tesadüfi/tesadüfi olmayan, basit/karmaşık, yerel/küresel, sabit/dinamik gibi birbirlerine indirgenemeyen fenomenlerdir. Meteoroloji, fizik, biyoloji, matematik, ekonomi, vb. disiplinleri ilgilendiren bu fenomenler ister istemez kaosun da disiplinlerarası bir özelliğe sahip olduğunu gösterir.

Kaynakça

Carroll, Sean (2018). Büyük Resim, çev. Nimet Adıgüzel, İstanbul: Alfa Bilim.

Feldman, P. David (2014). Chaos and Fractals, An Elementary Introduction, NY: Oxford University Press.

Galison, Peter (2015). Einstein Saatleri, Poincaré Haritaları, çev. Ahmet Akın, Ankara: Akılçelen Kitaplar.

Ruelle, David (1996). Rastlantı ve Kaos, çev. Deniz Yurtören, 8. Baskı, Ankara: TÜBİTAK.

, , , , , ,

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.