Viyana Çevresi

Kalemini bir ömür boyu iktisat, siyaset, felsefe ve bir ölçüde de olsa matematiğin çeşitli kesişim kümelerinin etrafında oynatan Karl Marx’ın 1844 El Yazmaları’ndaki şu ifadesi çarpıcıdır: “Doğa bilimleri zamanla insan bilimlerini de kapsamına alacak ve aynı şekilde insan bilimi doğa bilimini içerecektir. Bir tek bilim olacaktır” (2016: 120).Marx’tan tam 366 yıl önce doğan Leonardo da Vinci’nin yaşamı boyunca bilerek ya da bilmeyerek yapmaya çalıştığı budur.

Geçmişi 1922 yılına dayanan ve 1924-1936 yılları arasında perşembe akşamları düzenli olarak Viyana Boltzmangasse’de felsefe, doğa bilimleri (fizik, vb.), sosyal bilimler (iktisat, sosyoloji vb.),  matematik ve mantık gibi farklı disiplinlerden gelen bir grup bilim insanı çeşitli sorunları tartışmak üzere toplanmaya başlar (Erkıpçak, 2019: 14 ve Casti & DePauli, 2004). Sözünü ettiğim sokak adını Viyana Çevresi’nin de etkilendiği ünlü Avusturyalı fizikçi Ludwig Boltzmann’dan almaktadır. Toplantıların yapıldığı mekân Viyana Üniversitesi’ndeki Matematik Enstitüsü’nün bir seminer odasıdır.

 Peter Watson’ın (2019: 201) Bilimin Birliği Hareketi dediği bu grup 1929 yılında Bilimsel Dünya Anlayışı (Wissenschaftliche Weltanfassung) başlığıyla bir manifesto yayınlar. Ernst Mach Derneği olarak da bilinen ve Viyana Çevresi (Der Wiener Kreis) olarak anılan bu grupta, Rudolf Carnap, Kurt Gödel, Karl Menger, Moritz Schlick, Otto Neurath’la birlikte on dört bilim insanı vardır ve bu anlayışın önde gelen temsilcileri Albert Einstein, Bertrand Russell ve Ludwig Wittgenstein’dır. Casti ve DePauli’ye göre Çevre’nin temel kaygılarının odak noktası dil, dünya ve bilimin oluşturduğu üçgendir (2004: 18). Önsözünün altında Hans Hahn, Otto Neurath ve Rudolf Carnap’ın imzası olan manifestodaki Bilimsel Dünya Anlayışı’nın başlangıç cümlelerinden biri Çevre’nin amacının “Her şeyi tek bir bilim (Einheitswissenschaft) altında toplamaktır” olduğu yazar (2019: 35). Marx’ın 1844 El Yazmaları ile ne kadar da benzeşiyor! Çevre bu amaçla farklı bilimsel alanlardan araştırmacıların faaliyetlerini uyum içinde bir araya getirmek için çaba göstermeyi ilke edinir (35). Öte yandan, Çevre, duruluk ve açıklığı amaçlamakta, bilinemez karanlıklar ile gizemli derinlikleri reddetmektedir. Çünkü bilimde “derinlik” diye bir şey yoktur, sadece yüzey vardır ve deneyimlenen her şey karmaşık, her zaman apaçık olmayan, fakat genellikle ayrıntıda kavranabilen bir ağ meydana getirir (36). Bu nedenle olsa gerek, Çevre’nin Bilimsel Dünya Anlayışı’nın mottosunun Wittgenstein’nın Tractatus’un önsözündeki  “Söylenebilir olan ne varsa, açıkça söylenebilir” olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Zaten manifestoda amaç örtük de olsa bu alıntı yapılır (34).

Çevre metafizik felsefeyi reddeder (39) ve Bilimsel Dünya Anlayışı’nı esasen iki ilkeyle tanımlar. Bunlardan ilki Anlayış’ın ampirist ve pozitivist olması, yani sadece dolaysız bilgilere dayanması, ikincisi ise yöntem olarak mantıksal çözümlemeyi kullanmasıdır. Bu çerçevede amaç, ampirik materyalleri mantıksal çözümleme yöntemine tabi tutarak hepsini tek bir bilim altında toplamaktır (41).

Manifestoda, aritmetik (Frege, Russell, vb.), fizik (Mach, Einstein, vb.), geometri (Gauss, Lobaçevski vb.), biyoloji ile psikoloji ve sosyal bilimlerin (Smith, Ricardo, Marx, Menger vb.) temellerine ilişkin çeşitli çözümlemeler yapıldıktan sonra, metin şöyle biter: “Bilimsel Dünya Anlayışı yaşama hizmet etmekte, yaşam da onu kabul etmektedir” (54). 

Özetlemek gerekirse, Çevre, doğa bilimleriyle beşeri bilimleri mantıksal ampirist ve pozitivist bir yaklaşımla kucaklamaya çalışır ve bunu o günlerin yeni bir disiplini olan meta-matematiğin sağlayacağını öngörür. Çünkü meta-matematik bir sistemin herhangi bir terim ya da öğesinin anlamını, sistemin içindeki öteki elemanlarla olan ilişkisine göre kesin olarak belirleyebilecek yegâne araçtır (Rabinow ve Sullivan, 2008: 21).

Grup hareketin lideri Moritz Schlick’in Viyana Üniversitesi merdivenlerinde eski bir öğrencisi olan Johann Nelböck tarafından öldürülmesinden sonra dağılır. Katil Hitler’in Avusturya’yı işgal etmesiyle birlikte salıverilerek ulusal kahramana dönüşür (Erkıpçak, 2019). Viyana Çevresi’ni disiplinlerarasılığın hoş tezahürlerinden biri olarak görebiliriz.

Unutulmamalıdır ki, gerek Marx’ın gerekse Çevre’nin hemen her şeyi tek bir bilim altında toplama çabaları ya da Peter Watson’ın deyişiyle bilimlerin birbirlerine hiyerarşik olarak bağlanmaları bizi indirgemeceliğe götürür (2019: 28).

Kaynakça

Carnap, Rudolf ve Diğ. (2019). Bilimsel Dünya Anlayışı, Viyana Çevresi, çev. Hasanhan T. Erkıpçak, İstanbul: Pinhan Yayıncılık.

Casti, L. John ve DePauli, Werner (2004). Gödel, çev. Ergün Akça, İstanbul: Kabalcı Yayınevi.

Erkıpçak, Hasanhan Taylan (2019). Viyana Çevresi, Program Yazıları, Haz. çev. Hasanhan Taylan Erkıpçak, İstanbul: Pinhan Yayıncılık.

Marx, Karl (2016). 1844 El Yazmaları, çev. Murat Belge, İstanbul: İletişim Yayınları.

Rabinow, Paul ve Sullivan, William (2008). Toplum Bilimlerde Yorumcu Yaklaşım içinde, çev. Taha Parla, İstanbul: Deniz Yayınları.

Watson, Peter (2019). Yakınsama, Evreni Açıklayan En Derin Fikir, çev. Eylem Yenisoy Şahin, İstanbul: Kolektif Kitap.

, , , , , , , , , , , , , , , ,

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.