15 06 2013
Bir Kurumsal İtibar Araştırması Öyküsü
Marcel Proust’un, dev bir katedral inşa eder, milyonlarca metre kare dantel işler ya da milyarlarca gelinlik diker gibi ömrünün son on dört yılında yazdığı, beş yüz karakteri ve üç bin sayfayı aşan, anlatıcıdan sonraki en önemli karakter olan Albertine’den iki bin üç yüz altmış kez söz ettiği müstesna eseri Kayıp Zamanın İzinde ’yi okumak bir ayrıcalık mıdır yoksa çılgınlık mı, her zaman sorulması gereken çok önemli ve temel bir sorudur. Ben bu çılgınlık mertebesindeki ayrıcalığı yaşamış bulunuyorum; mutluyum.
Ancak bu mutluluğa ulaşmak kolay olmadı ve tam üç yılımı aldı. 2010 yılının Temmuz’unun kavurucu sıcağında, güneyde bir tatil köyünde, şezlonguma uzanmış, serinin ikinci cildi olan Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde ’yi okuyordum.
Bu cildin ilk bölümü olan “Mme Swann’ın Çevresinde”, aslında serinin ilk cildi olan Swann’ ların Tarafında’ nın devamı niteliğindeydi ve anlatıcının Odette’e olan tutkusunu dile getiriyordu. Anlatıcının etrafında pervane olduğu ve tanıyan hemen herkesin aşık olduğu bu müstesna kadın, bu cildin en önemli göstergesi ya da kaos teorisindeki tanımıyla en tuhaf çekeriydi; aynı anlama gelmek üzere, çekici öğesi de diyebiliriz. Bu cildin ortaya çıkan diğer önemli bir kişisi ise, başka kişilerle birlikte, anlatıcının tatil yöresi Balbec’te iken büyük bir tutkuyla aşık olduğu ele avuca sığmayan çiçek açmış genç kızlardan Albertine’di.
Bir ara şezlongtan düşecek olduğumda şu satırların altını çiziyordum:
“ Dış görünüşü sıradan bir eve girip içeride hazineler, hırsızlık aletleri veya cesetler bulsak nasıl şaşırırsak, başkalarının gerçek hayatını, görünür dünyanın ardındaki gerçek dünyayı keşfettiğimizde de, eğer herkesin bize söyledikleri sayesinde oluşturduğumuz, kendimiz hakkındaki izlenim yerine, biz yokken hakkımızda söylediklerinden, bizim ve hayatımız hakkında bambaşka bir izlenime sahip olduklarını öğrenirsek, aynı derecede şaşırırız.”[1]
İşte, öz ve görüntü bu olmalıydı. Bir kurumun itibarından söz edildiğinde, o kurum hakkında sahip olunan ve zihinlerde canlanan duygu, düşünce ve izlenimler, bizden bağımsız olarak bambaşka bir nitelikte var olup o kurumun özünü teşkil ediyor olmalıydılar.
Ben de kurumsal itibar araştırması modelini bu anlayış üzerine kurdum.
Ağustos, 2012
Notlar
[1] Prust, Marcel. Kayıp Zamanın İzinde, Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde , Çeviren: Roza Hakmen, 14. Baskı, YKY, 2009, s.283.
Yeni Bir Dünya “Everything is a matter of degree”
Bülent bey her ne kadar sizin seviyenize hiç bir zaman ulaşamayacağımı bilmek beni üzse de, bilgileri hap olarak almak da bir o kadar keyif veriyor.
Haliyle kitapları okuyamadım ama konu bu kadar mı güzel anlatılır.. Ellerinize sağlık..
Merhaba Cemal. Tatildeydim, yorumunu geç yanıtlıyorum. Övgülerini nasıl yanıtlasam diye kelime arıyorum. Çok teşekkür ederim. Ne demek? Hiç üzülme, elbette benim seviyemi geçeceksin. İş güç nedeniyle Proust'u ancak iki yılda okuyabildim. Üç bin sayfa ve beş yüz karakteri akılda tutabilmek kolay olmadı. İlk okumalarım sırasında hayli not tutmuştum. İkinci okumalarımı tuttuğum notlar üzerinden yapınca işte böyle ayrıntıları yakalama imkanım oldu. Hatta, Kayıp Zamanın İzinde için yaklaşık altmış sayfalık bir eğerlendirme yazısı bile kaleme aldım. Zaman içinde olgunlaştırabilirsem yayınlamayı düşünüyorum.
Tekrar, çok teşekkür ederim.