5 03 2014
Füturoloji / Gelecek Bilim
Max Planck Modern Doğa Anlayışı ve Kuantum Teorisine Giriş ’te “Önemli bir bilimsel yeniliğin süreç içinde egemen olup rakiplerini kendi tarafına çekmesine çok ender rastlanır: Saul’un Paul olduğu çok enderdir.* Olan, yenilik karşıtlarının zamanla tükenmesi ve yeni yetişen kuşağın ilk andan beri itibaren bu fikirle içli dışlı olmasıdır” diyordu. Raymond Williams ise İkibine Doğru’da gelecekte ne olacağının biraz da aklımızda ne olduğuna bağlı olduğunu söyler. Aklımız geleceğin karmaşık süreçlerine müdahale edebilir ve mümkünse bunları herkesin yararına belirleyebilir. Bu ise, bir anlamda trendleri bilmekle mümkündür. Politik, ekonomik, sosyolojik ve psikolojik trendleri bilmek bize geleceğe müdahale imkânını verir.
Fütürolojinin ansiklopedik tanımı, Ana Britannica’ya göre, “Toplumsal bilimlerde, gelecekteki gelişmeleri tahmin edebilmek amacıyla bugünkü yönelimleri inceleyen yaklaşımdır.”
Andrew Ross Tuhaf Hava isimli ilginç kitabında fütürolojiyi, tarihsel perspektif içinde dört ana başlık altında inceliyor. Sınırlar Çağında Kültür, Bilim ve Teknoloji alt başlığı ile yayınlanan bu kitaba göre, dört ana başlığı şöyle isimlendirmek mümkün:
· Geleneksel Marxist Fütüroloji
· Burjuva Fütürolojisi
· Çevreci Fütüroloji
· Yeni Sol Fütürolojisi
Fütürizm, İkinci Dünya Savaşı’na kadar, yaklaşık yüz yıl Marxizm ve bilimsel sosyalizmin doğal yetki alanı olarak kabul edilmiştir. Ütopyacı sosyalistlerden esinlenerek geliştirilen tezlere göre toplumlar, eninde – sonunda sınıfsız bir aşamaya ulaşacaklardır. Bu dönemde, sadece sol çevrelerin bir toplum projeleri vardı. Buna Geleneksel Marxist Fütüroloji diyoruz.
Burjuva Fütürolojisi, ABD’de, İkinci Dünya Savaşı sırsında “operasyon araştırması” alanında çalışan sivil bilimsel danışmanlarla askeri silah tasarımcıları arasında kurulan özel bir ilişkiden doğmuştur. Hava Kuvvetleri Komutanı General H.H. Arnold 1946’da savaş bütçesinden arttırdıklarıyla şu anda dünyanın en büyük ve en etkili kurumlarından biri olan RAND’ın (Research and Development) temellerini atıyordu. ABD Hava Kuvvetleri için düşünülmüş bir projeyi Dauglas Aircraft Company’de gerçekleştiren Arnold, İki yıl sonra Ford Vakfı’nın katkılarıyla bu kurumu gerçek bir araştırma kurumu ya da enstitüsüne dönüştürmüştü. RAND Corporation önceleri Hava Kuvvetleri için uzun vadeli teknolojik tahminler yaptı. Daha sonra ise, bugünlerde Türkiye’de de pek moda olan “think tank” yani düşünce küpleri, tankları ya da kuruluşlarının öncüsü oldu. RAND Corporation bugün bünyesinde dünyanın en seçkin bilim adamını, politikacısını ve stratejistlerini barındırmakta, dünya politikasına yön vermektedir.
RAND Corporation’dan sonra gelecek üzerine araştırmalar yapan çok sayıda araştırma kurumu kurulmuştur. Fütüroloji üzerine araştırma yapan kuruluşların amacı Herman Kahn’ın ünlü deyişiyle “düşünülmeyeni düşünmektir”. Böylece geleceğe müdahale etmek, yani geleceği yönetmek ve denetlemek mümkündür. Burjuva fütürolojinin askeri kaygılarla doğmasının nedeni de budur.
1920 /1970 döneminde kapitalist ekonomiler, ilkeleri Henry Ford tarafından geliştirilen kitle üretimine dayanıyordu. Ancak 1970’ten itibaren esnek üretim modelleri geliştirilmeye başlayınca, geleceğe ilişkin yapılan tahminlerde de esnek yani alternatif senaryolar gündeme geldi. Bu gelişme liberal fütürologların ortaya çıkmasına neden oldu. Alvin Toffler bunların en ünlüsüdür ve Yeni Güçler Yeni Şoklar isimli kitabı bu alanda yazılmış en yetkin kitaplardandır.
Peki gelecek bilimciler hangi yöntemleri kullanmaktadırlar? Gelecek nasıl tanımlanmalıdır? The World Future Society’e göre geleceğe ilişkin şöyle bir zaman sınıflaması yapmak mümkündür;
· Yakın gelecek (-1 yıl); Geçmiş tarafından belirlendiği için denetlenemez,
· Yakın vadeli gelecek (1-5 yıl); Kısmen denetlenebilir,
· Orta vadeli gelecek (5-20 yıl); Neredeyse tamamen denetlenebilir,
· Uzun vadeli gelecek (20-50 yıl); Tohumları şimdiden atılabilir,
· Uzak gelecek (50+yıl); Büyük ölçüde öngörülemez ve denetlenemez.
Geleceğe ilişkin yapılan tahminlerde kullanılan yöntemlerden en ilginci, profesyonel araştırmacıların özellikle endüstri araştırmalarında kullandıkları ve daha önce sözünü ettiğim Delphi Tekniği’dir. Bu teknik RAND’da Olaf Helmer ve Norman Dalkey tarafından grup tahminlerinde “consensus” oluşturmak amacıyla geliştirilmiştir. Sezgi ve düşünce esasına dayanan bu teknikte uzmanlar etkileşimli olarak fikir oluştururlar.
Kuşkusuz, geleceğin askeri ve sanayi amaçlı olarak belli bir toplumsal kesim için denetlenmek istenmesi ve bunun bir sonucu olarak ortaya çıkan çevre kirliliği Çevreci Fütürolojiyi gündeme getirmiştir. Bu amaçla Roma Kulübü tarafından 1972’de yayınlanan The Limits to Growth çevreci fütürolojiye ilk örnektir. Türkiye topraklarının 50 yıl sonra erozyona uğrayarak ülkenin çölleşmesi üzerine yapılan tahminler en güncel çevre fütürolojisi örneğidir. Fransa’nın okyanusta yaptığı nükleer denemeye tepkiler son derece ilginçtir. ABD ve Rusya üzüntülerini ifade etmişler, Almanya ise sesini çıkarmamıştır. Güzelim denizleri, kendi askeri gelecekleri uğruna yok etmeyi amaçlayan bu ülkelerin insan hakları havarisi kesilmeleri bir büyük paradokstur. Nükleer denemeden etkilenen Tahiti’deki ayaklanma karşısında Fransız askerlerinin karşılık vermemek üzere emir almış olmaları ise ikiyüzlülükten başka bir şey değildir.
Peki, yeni sol ne yapıyor? Yeni sola göre, gelecek, seçkinler tarafından büyük ölçüde sömürgeleştiriliyor. Ama, buna karşı çıkmak durumunda olan yeni sol, ideolojilerin bitmiş olduğu ve solun ütopik bir ideoloji olarak çöktüğü tezinin baskısı ile karşı karşıya olduğu için yeni çıkış noktaları arıyor. Hem Geleneksel Marxist Fütüroloji, hem de Çevreci Fütüroloji’den yararlanmak durumunda kalan yeni solun ne yapacağını zamanla göreceğiz.
Öyle anlaşıyor ki, fütürolojinin önemi giderek artmaktadır. ABD ve Avrupa’da, fütüroloji ile uğraşan çok sayıda bilim adamı ve araştırma kuruluşu vardır. Türkiye’de ise, bu konuda, bazı yazar ve bilim adamlarının bazı dergilere verdikleri demeçlerden başka bir şeye rastlamıyoruz. Oysa ülke olarak bulunduğumuz stratejik nokta itibariyle, fütürolojiden, askeri, endüstriyel, iktisadi, siyasi, sosyal, kültürel vb. alanlarda yararlanma ihtiyacı büyüktür. Fütüroloji, DPT’nin beş yılda bir hazırlanan ve her defasında istismar edilen beş yıllık planlarına bırakılmayacak kadar ciddi bir uğraştır.
Gelecek her zaman ütopiktir. Ancak insanoğlunun ütopyasız yaşaması mümkün değildir. Hemen herkes, zamanın belli kesitlerinde, örneğin, her gün, her hafta, her ay, her yıl vb. hayatıyla ilgili olarak geleceğine ilişkin ütopyalar kurar, plan yapar. Yani planlama da bir çeşit ütopya kurmaktır. Her plan, bizden bağımsız olarak akıp giden zamana ve düzene önceden yapılan bir müdahaledir. İyi plan ise yapılan müdahalelerin insanlığın yararına olanıdır.
21. yüzyılın eşiğinde, bilgiye en hızlı ulaşan ve onu en doğru kullanan en güçlü demektir. Yani, Alvin Toffler’in aynı kitabında söylediği gibi, “Gücün yeni anlamı bilgidir.” Yeter ki, bu güç iyi planlar için kullanılsın.
* * *
1995 yılının Ekim ayında yazdığım bu yazıdan sonra, kuşkusuz çok önemli fütürologlar çıktı ve yukarıda ifade ettiğim teknikleri kullanarak çok önemli tahminler yaptılar. Ancak eskiye oranla gelişen teknolojiyle birlikte önemi çok daha fazla artan bir teknik vardı ki, o da istihbarattı.
Günümüzde erken 21. yüzyılın en önemli silahlarından birinin istihbarat olduğunu öğrenmeyen kalmamış olmalı.
Notlar
* Hıristiyanların azılı düşmanlarından olan Saul’un, efsanevi Şam yolculuğu sırasında gördüğü bir rüya sonucu Hıristiyan olup Paul adını alması kastediliyor.Tarsuslu Paulus sonradan Hıristiyanlığın en önemli din adamlarından biri olmuştur.
Oy Paradoksu ÇOCUK: Gezi’nin Küçük Prensi
Teşkkürler Bülent’cim. Zihin açıcı bu yazını 1995 te yazmış olman çok etkileyici. çünkü Alvin Toffler ‘in kitaplarının elimizden geçeli henüz 2-3 yıl oldu. Bana göre Ülkemizin önemli bir füturoloğu da sensin. Aklına eline sağlık. iyi çalışmalar diliyorum.
Teşekkür ederim Ümit, füturolog olmak kolay değil tabi. Birikimimi mümkün olduğunca yaymaya çalışıyorum. Umarım, yararlı oluyorumdur.
Sevgiler,