29 12 2016
Hep, ama hep “şimdi”nin kahredici tahakkümünü yaşıyoruz. John Berger’in güzel ifadesiyle “Tecrübenin hükmü siliniyor. Geçmişin ve geleceğin ufku bulanıklaşıyor. Sonu olmayan ve belirsiz bir şimdide yaşamaya koşullandırılmakla, unutkanlığın, kayıtsızlığın vatandaşları konumuna indirgeniyoruz.”[1] Örneğin medya tarafından acımasızca ve aralıksız olarak enformasyon bombardımanına tutuluyoruz. Bağlamından kopuk haberler şok edici bir özellik taşıyor; ortalık katliam, soygun, ayaklanma ve […]