16 06 2017
Siyah Kuğu
Matematikçi Nassim Nicholas Taleb’in Siyah Kuğu adlı ilginç kitabını dünyanın büyük çaplı rastlantısal değişimlerle geliştiği şeklinde özetlemek mümkündür. Taleb bu büyük çaplı değişimlere “siyah kuğu” diyor. Ortalamadan büyük sapma(lar) da diyebiliriz.
Taleb’e göre “siyah kuğu” denilen olayın üç temel özelliği var ve bunlar; beklenmedik şekilde, nadiren ve sıradan olması, olağanüstü bir güce sahip bulunması, beklenmedik olmasına rağmen ortaya çıktıktan sonra açıklanabilir, diğer bir deyişle geçmişe yönelik olarak öngörülebilir nitelik taşımasıdır.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasına tepki olarak 15 Haziran 2017 tarihinde başlattığı Adalet Yürüyüşü, beklenmedik ve nadir olması anlamında bir “siyah kuğu” dur. Başlangıçta yaptığı konuşma, ağırlıklı olarak işçi, köylü ve memurları hedeflemesi nedeniyle 1970’lerin Ecevit CHP’sine dönüş sinyalleri vermekte olup son yılların CHP’sinin ortalamasından sapmış görünmektedir. Bu anlamda, partiyi sola dönük yeni bir yörüngeye oturtma girişimi olarak da nitelendirilebilir. Umarız böyledir.
Kılıçdaroğlu, politikaya rakiplerine göre hayli geç girdiği için tecrübesiz, yetersiz, tutuk, onlar gibi akıcı konuşamayan (Bahçeli hariç) bir profil sergiliyor olabilir. Ama bu beklenmedik ve benzersiz (Gandi’nin tuz yürüyüşünden esinlenildiğini unutmadan) eyleminin, genişleyerek başarıyla sonuçlandığı takdirde, rakipleriyle olan yukarıda saydığım dezavantajlarına rağmen, onu bambaşka bir insan yapacağını bekleyebiliriz.
Bu arada, HDP Eş Genel Başkanı Osman Baydemir ve diğer HDP’li milletvekillerinin, CHP’nin, Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş ve diğer HDP’li milletvekilleri tutuklandığında gerekli tepkiyi göstermemesine rağmen, Kılıçdaroğlu’nu amasız ve fakatsız desteklemeleri, hele Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş’ın Enis Berberoğlu’nun eşi Oya Berberoğlu’nu arayarak yanında olduğunu bildirmesi takdire şayan olup unutulmamalıdır.
Ben bu eylemi küçümseyenlerin aksine, spor yürüyüşüne dönüşüp amacından sapmadığı takdirde, tıpkı Hasan Cemal gibi bir “dönüm noktası” olarak niteliyorum. Yeni beliren bu durum “hayır” cephesinin adalet duygusu etrafında birleşmesi yönünde bir imkândır. İyi yönetilir ve tüm muhalefeti kucaklaması sağlanırsa yepyeni imkânlara gebedir. Sosyalist hareket beliren bu durumdan yepyeni imkânlar çıkarabilecek yetkiliğe sahiptir.
Sosyal Medyada Üslup Meselesi “Hak, Hukuk, Adalet”