Bir Kez Daha Kamuoyu Yoklamaları Üzerine

Öncelikle örnekleme sorunu ile başlamak yerinde olacaktır. Gökyüzündeki yıldızlar misali, neredeyse sonsuz boyutlara ulaşan veri evreninde, veriyi ana kitleyi temsil edebilecek biçimde toplayarak sınıflamanın ve analiz etmenin başlangıç noktası tesadüfi örneklemedir. Ancak, günümüzdeki bu sonsuz veri evreninde ana kitlenin sayımını yapmak bile çok sayıda hata içerir. Araştırmacının görevi öncelikle çok iyi bir planlama yaparak bu hata unsurlarını ayıklamak, sonra da sadece istatistiksel hatanın var olduğu tesadüfilikler dünyasına ulaşabilmektir. Araştırmacının bundan sonra gözeteceği gözlemlerin (örneklemenin nesnesi) tesadüfiliği ve bağımsızlığıdır.

Bu bağlamda, örneğin yayınlanan kamuoyu yoklamalarının demografik (yaş cinsiyet, medeni durum, eğitim, vb.) ve sosyo-ekonomik statü (A, B, C, DE) değişkenlerinin dağılımının, hedeflenen kitlenin demografik ve sosyo-ekonomik değişkenlerinin dağılımıyla paralellik göstermesi ana kitleyi temsiliyet bakımından son derece önemlidir. Bu konuda demografik değişkenlerin kontrol kaynağı TÜİK, sosyo-ekonomik statü değişkenlerinin kontrol kaynağı ise TÜAD ve / veya TİAK verileridir.

Örnekleminin temsiliyet sağlamadığı araştırmalar güvenilir olamaz. Güvenilir araştırma verisi ancak ve ancak ana kitleyi temsil eden ve tesadüfi örneklemeyle gerçekleştirilmiş olanlardır. Çünkü araştırmanın bilimsel olmasının ilk adımı, örnek seçiminin tesadüfi olmasıdır.

lifestyl

Değerler ve Yaşam Biçimleri Araştırmaları (VALS, Value and Lifestyl Survey)

Son zamanlarda basında yayınlanan ve yaklaşık 20 yıldan beri yurt ve dünyada kullanımı ivme kazanan araştırma türlerinden biri de “değerler ve yaşam biçimleri “ ya da “hayat tarzları” araştırmalarıdır. Türkiye’de ilk kez DAP Araştırma’da Akın Alyanak ile ekibi tarafından – ki, Erkani Keyman’ın katkıları çoktur – gerçekleştirilen bu araştırma türüyle ilgili olarak teknik ayrıntıya girmeden şunlar söylenebilir:

Toplumun davranışlarını demografik ve / veya sosyo-ekonomik statü değişkenleriyle açıklamanın yeterli olmadığı durumlarda gündeme gelen bu araştırmalarda, gelişmiş bir soru bataryasıyla veri toplanır ve önce faktör analizi sonra da kümeleme analiziyle gerekli değerlendirmeler yapılarak toplum çeşitli segmentlere, tipolojilere ya da kümelere ayrılır. Burada kritik olan hazırlanan soru bataryasının, deneyimli, toplumu iyi tanıyan araştırmacılar tarafından hazırlanmış olmasıdır. Soru bataryasında, araştırmanın yapıldığı döneme ilişkin güncelliğini koruyan ve kümeler yaratabilecek, ekonomik, sosyal, ideolojik (din, inanç, vb.) politik, psikolojik, sosyolojik, kadın / erkek ilişkileri, cinsellik, günlük yaşam, boş zaman etkinlikleri, medya izleme alışkanlıkları, vb., kısaca bireylerin dünyaya bakışları ve buna göre oluşturdukları davranış kalıplarına ilişkin sorular yer almalıdır.

Nihayet, kümeleme analiziyle elde edilen kümelere birer isim vermek gerekir ki, araştırmanın en keyifli tarafı da budur. Ancak hiç de kolay olmayan bu aşamada verilen isimlerle kümelerin ete kemiğe bürünmelerini sağlamak çok önemlidir. Bunu sağlamanın yolu sağır olmayan bir soru bataryası ile sağır olmayan kümeler yaratabilmektir. Bazı bağlamlarda kesişen ya da iç içe geçme ihtimali olan kümeleri birbirinden ayırabilecek temel soruları sorabilmek her zaman kritiktir. Kümelerle, demografik, sosyo-ekonomik statü ve medya izleme alışkanlıklarıyla çapraz tablolarının alınması, onlara ulaşmanın yollarını açar.

Gerek soru bataryasının hazırlanması, gerekse kümelerin isimlendirilmesi yoğun bir bilgi birikimini gerektirir ki, bu konuda hayli geniş bir literatür vardır.

Trendler

Yaşam biçimi araştırmalarını destekleyen bir araştırma türü de zaman eksenli trend araştırmalarıdır. Bu araştırmalarda kritik olan, izlenecek trendlerin, toplumun değişiminde alttan alta da olsa rol oynaması çok önemlidir. Dolayısıyla tespit edilmeleri uzmanlık ister. Trend araştırmaları izlenecek trendlerin özelliklerine göre her yıl ya da iki yılda bir yapılır. Trend araştırmalarında periyodik olarak elde edilen veriyi üst üste toplamak zamanı ortadan kaldırmak demektir ki, bu da araştırmacıyı kara deliklere gömer. Kuantum fiziğinde, kara deliklerde ışık hızına ulaşıldığı için zaman yok olur. Bu da araştırmacının metafor kullanma özgürlüğü olsun!

 

 

 

 

 

 

, , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.