Öykü

Ayın Halesi

Bir zamanlar, rüzgârın, Yaya Köy’ün güzelim tarlalarındaki tütün başaklarının altın sarısı renkleriyle dans ettiği günlerde, annem, o altın sarısı tütün başaklarından bir taç yapardı her halde kendine. Sonra da kiliseden ilkokula dönüştürülen o güzelim okulunun bahçesinde kraliçeler gibi dolaşırdı. Tütünlerin altın başaklarından kendine taç yapan annem benim, Zeytinliova’da zaman, şimdi çok yavaş akıyor senin yokluğuna […]

, , ,

Nostalji: Güzel İzmir

Alsancak Gündoğdu Meydanı’nda yer yerinden oynuyor, “Her yer Taksim, her yer direniş” nidaları göklere yükseliyordu. Güneş, Karşıyaka sırtlarından batmakla batmamak arasında mütereddit, gökyüzünü mor ve ala boyamaya devam ediyor, ses ve renk harmonisinin ortaya çıkardığı tablo insana huzur veriyordu. Güneşin de Gezi Parkı Direnişi’ne katıldığı izlenimini veren tablo, ressamın fırçasından çıkmış gibiydi. Takvim 31 Mayıs […]

, , , , , , , , , , , , , , , , , ,

“Atlara Fısıldayan Adam”

“Sekiz on yaşlarında olmalıydım. Sıcak bir yaz günü Mehmet Dedem’le birlikte at arabasına binmiş, dar ve toprak bir yolda hızla yol alıyorduk. Dizginler dedemin ellerindeydi. Ben onun yanına oturmuş, etrafı seyrediyordum. Araba giderek hızlanıyor, bir süreden beri saymaya başladığım yolun iki tarafındaki ağaçları saymakta zorlanıyordum. Etraf, Akhisar’ın o müthiş kuru sıcağı ile yeşilden sarıya dönüşmeye […]

, ,

unterdenalexanderlindenplatz

unter den lindendeki uzun keyifli ve tarihi yürüyüşümü tamamladıktan sonra karl marx platzı geçerek geldiğim ve bir süre dinlendikten sonra kapısı alexanderplatza açılan büyük ve tarihi bir binadan çıktığımda birdenbire büyük bir çatışmanın içine düşmüştüm dan dan dan sağında ve solunda askerlerle ilerleyen tanklar belli aralıklarla yaptıkları atışlarla bir canavar gibi ağızlarından çıkardıkları alev toplarını […]

, , , , , , , ,

Zamanı Değiştiren Adam

“Mikro çözümleme düzeyinde, dünya yüzeyindeki insanların sayısı kadar farklı türden zaman olduğu söylenebilir.” [1]                                                                                                             Edward T. Hall   Kırklareli, Demirköy civarında ormanlık alandaki lokantaya girdiğimde duvardaki saat tam bir buçuğu gösteriyor, kıştan kalma soğuk bir rüzgâr lokantanın kapısını hafifçe dövüyor, sallanan kapı bir içeriye bir dışarıya gidip gelirken gacur gıcır ses çıkarıyordu. Lokantanın sahibi […]

,

Schönbrunn’da Sonbahar

Gün dönmüştü. Zaman zaman esen ılık bir sonbahar rüzgârı, gün geçtikçe sarının bin bir tonuna bürünen yaprakların ağaçlara tutundukları dalları terk edip havada çeşitli jimnastik hareketleri yaptıktan sonra oraya buraya uçuşarak yavaş yavaş yerlere dökülmelerine neden oluyor, ortalık sapsarı bir yaprak denizine dönüşüyordu. Viyana’daki Schönbrunn Sarayı’na cepheden bakan dev bahçenin arka tarafındaki orman yolunda yürürken […]

, , , , ,

zamandandaeski

her şey bir anda oluvermiş kendimi bir an için doğduğum ev ile iki üç yaşlarındayken yaz aylarında yaşadığımız bağ evinde buluvermiştim ama aslında kendimi bulduğum ev ne doğduğum ev ne de yaz aylarında yaşadığımız bağ eviydi onlardan öte belki de onlardan önce ve onların temelini teşkil eden hatta onları doğuran bu iki evin karmaşık bir […]

, , , ,

Next posts