“Bir Demet Anı” Üzerine

2010 yılında, 2009 yılında zamansız bir biçimde kaybettiğim annem için, Akhisar’da geçen çocukluk yıllarımdan süzülüp gelen anılarımı kapsayan bir kitap yazmıştım.  Aşağıda, izinleriyle,  kitabımı okuyan arkadaş, akraba, dost ya da meslektaşlarımın yorumlarını bulacaksınız. Yorum sıralamasını bana geliş tarihlerine göre yaptım ve ufak tefek noktalama işaretleri dışında değişiklik yapmadım. Kitabımın baskısı tükendi. Eğer fırsat bulup tekrar ele alabilirsem, belki bazı eklemelerle birlikte, umarım zaman içinde yeni bir baskı yapabilirim.

*

Oğlum Mustafa,

Onca insanı nasıl da bir araya toplamışsın! Ne güzel toplamışsın. Çok güzel olmuş. Ağlayarak okudum, hepsini okudum.

Gözlerinden öperim.

Nedime Canatar, Teyzem

*

Sevgili Bülent,

Güzel annen için yazdığın kitabı annem için yazmışım gibi okudum. Bir “requiem” gibi okudum.

Son yıllarda okuduğum en içten kitap; seni yürekten kutluyorum. Birçok anı kitabından çok daha derin; alıntılarla güçlendirmen güzel bir tat katmış. Tam da yoğun bir Einstein okumasının arasına girdi ve beni uzay/zaman tasarımlarından somut güncel zamana çekti. Şiirlerimde zamanı o kadar çok irdelemiştim ki, seninle bir kez daha şiirsel zamanın burgacına girip çıktım.

Araştırmacı, olan ya da olabilecek gerçeği araştırır; oysa yazar gerçeği yeniden yaratır. Senden zamanın felsefesel boyutu ile ilgili bir kitap beklemek, acaba çok şey mi istemektir?

Gözlerinden öpüyorum.

Zafer Ataylan

*

Sevgili arkadaşım,

Çok etkilendim !!!!!!! Bir kere o anneciğin ne gururlandı ne gururlandı …..Eminim bildi, gördü, hissetti veya bizim algılayamadığımız, bilemediğimiz bir biçimde bu kitapla gururlandı….Ne mutlu ona ve sana….her anaya ve her evlada nasip olacak bir şey değil bu….Aklımdan anneciğinin yokluğunun sana nasıl koyduğunu, boyutlarını ve etkilerini hesaplama işini hiç çıkaramadım………

İkinci çok etkilendiğim konu ise HAFIZAN!!!! Abi nedir o öyle……Biz hiç mi yaşamadık yoksa sen mi olağanüstüsün?? Saka bir yana çok çok benzer bir çocukluk geçirmemize rağmen ben hiç detayları bu kadar net hatırlayamıyorum….Akhisar’ın çok az kısmını gözümün önüne getirebildim ki benim için rüya şehriydi orası… Anneanne yanında koca konakta şımartılma  günleri…..Hiç de az miktar değil geçirdiğim yıllar ama ….Seni kutluyorum yaşadığın anılara bu denli sadık kaldığın için….O çınarlar kesildikten sonra ben Akhisar’a küstüm zaten….Dikkat et bak hemen sıradan bir Anadolu kasabası oluverdi….

Gelelim ilk bölüme….Senin artık bir misyonun var canımcımm…hani demiştin ya bir arkadaşın” bu bolumu kitaplaştırmalısın” demiş…. doğru! Bu kadar birikimi bir anı kitabının giriş bölümüne sıkıştıramazsın… Hadi bakalım gayret. Çok da sıkılarak yapacağını sanmıyorum açıkçası 🙂
Ellerine sağlık arkadaşım… Resimleri bile çok sevdim…Daha niceleri diyorum…

Işıl Evcimik

ps: börülceye ben de taparım!!! koca İzmirliler biziiiiii :))

*

Sayın Bülent Gündoğmuş,

Kitabınızı Berlin dönüşü, masamda birikmiş kitaplar arasında buldum, okumam biraz zaman aldı. Aynı kuşaktanız, ama sizin belleğiniz benimkinden daha güçlü. Akhisar anılarımı tazelediniz, ayrıca emek ürünü, “érudit” bir yönü de var kitabınızın, tebrik ederim. “Sağ Salim Kavuşsak “için yazdıklarınız için de teşekkürler.

Selâm ve saygılarımla.

Nedim Gürsel

*

Sevgili Bülent,

Kitabın elime ulaştı ve ulaşır ulaşmaz okumaya başladım. Ne kadar sürükleyici bir kitap yazmışsın. Aynı yaşlarda olduğumuz için beni de o yıllara götürdü anıların. Aklına ve kalemine sağlık! Annen ve baban ışıklar içinde yatsın. Senin gibi bir oğulları olduğu için çok mutlu olmuşlardır eminim.

Sevgiler,

Şemsa Özar, Boğaziçi Üniversitesi

*

Sevgili Bülent,

Yıllar sonra sıcacık bir kitapla çıkagelmen beni çok mutlu etti. Hele Akhisar gibi çocukluğumda her geçişimizde beni heyecanlandıran bir kasabayı tekrar hatırlamak…

Sağol varol.

Hakkı Mısırlıoğlu

*

Bülent bey,

Göndermiş olduğunuz bir demet anı anılar demeti olarak güzellikler yaşattı…. Hayat böyle anılarla daha da önemlisi böyle vefalı duygularla güzelleşiyor…. Okurken pek güzel şeyler hissetim…. Yaşattıklarınıza ve hatırlayıp gönderiminize teşekkürler..

Sevgilerimle…

Ahmet Pura, Tribeka

*

Sevgili Mustafa Ağabey,

Nevriye teyzemizin vefatının seneyi devriyesinde bastırmış olduğunuz kitap elimize geçti. Çok duygu yüklü ve ailenin geçmişine de ışık tutabilecek bilgilere sahip. Çok teşekkür ederiz…

Selamlar, sevgiler

Ulvi – Rengin TOPRAK

*

Sevgili Bülent Gündoğmuş.

Çok hoş, duygulu, samimi bir veda kitabı olmuş. Çok sevgili annen nur içinde yatsın.Henüz tamamlamadım ama yarısına geldim kitabın. Beni de düşündüğün için çok teşekkürler.

Sevgiler

Omer Kayalıoğlu, HSBC

 

Scan10041

 

Sevgili Arkadaşım,

Az önce bir kurye kitabını bıraktı… Nasıl mutlu oldum anlatamam… :)) Bu kitapta yalnızca senin değil hepimizin gençliği var, eminim…

Birlikte çalıştığımız günleri, geçen seneleri düşündüm, duygulandım… Eminim okuyunca daha da çok etkileneceğim. Kitabını gönderme nezaketin için çoook teşekkür eder, senin ve Ayşen’in gözlerinizden öperim.

Görüşebilmek ümidiyle…

Sevgilerimle,

Selma Serdaroğlu

*

Bülentçiğim,

Kitabın elime geçti. Çok teşekkür ederim. Oldukça güzel bir kitap olmuş. Verdiğin emeklere değdi. Kutlarım.

Sevgiler,

Hilmi Alişanoğlu

     *

Sevgili Mustafa,

Sabiha ablamın kızı Senem, Yıldız Teknik’te doktora yapıyor. Dün onun tez jürisi vardı. Destek olmak için, Yıldız’a gidiyorduk Melâhat Ablamla. Tam kapıdan çıkarken kapı çalındı ve kitabın geldi. Yıllardır kredi kartı ve fatura dışında bir şey gelmiyor kapıya. Öncelikle o heyecanı yaşadım. Ve tahmin edeceğin gibi dolmuşa biner binmez açtım kitabı. İlk şaşkınlık arka sayfadaki fotoğraf. Ben Akhisar’dan ayrılırken bıraktıklarım öylece kaldı sanıyormuşum. Yani sen 20li yaşlardasın. Belleğimde öyle kalmışsın beyaz saçlar, olgunlaşmış bir erkek yüzü. Bu fotoğraf Sahir ya da Ruhi Abi olabilir de Mustafa nasıl oluyor. Sonra kitabın içindeki fotoğraflar başladı. Her biri hayatımın bir parçası. Biz ne kadar iç içe yaşayan insanlarmışız.

Örneğin çağlak fotoğrafında sizin tüm aile ve ben, ben sizinle mi geldim. Yoksa annem de ordaydı ben fotoğrafa mı davet edildim, bilmiyorum. 68.sayfada mahallenin kızlarını gösteren fotoğrafta sol baştaki benim. Kapı önünde güneş gözlüğü takan. Beni yanımdaki iki kişi mahalle dışından. Koş koş amcanın, şişe ve yumurtasını unutmuşum, okuyunca hatırladım. Tahmin edeceğin gibi dün gece bitirmeden yatmadım kitabı. Çok içim acıdı, çok sevindim, çok üzüldüm duygu seli yaşadım. Ölüm olayı ile yüzleşmen ayrıca takdire şayan. Ben hala yüzleşebilmiş değilim. İkişer yıl arayla üç yakınımı kaybettim. Ağabeyimin ki yalnız ölüm değil zulüm. Eşimi ve annemi bir dakika içinde elimde yitirdim. Yağmurlar gibi ağlayamadım hiç birine. Neyse dramı bırakalım. İlk fırsatta çay mı içeriz rakı mı, bir araya gelelim. Ben çalışmadığım için zamanım bol. Sen uygun zamanını söyle. Çok  teşekkür ediyorum, o kitabı yazdığın için, bana ulaştırdığın için,106 sokağa bağlılığın için. Çok yaşa erkek kızanım, çok yaz. Sevgiler, selamlar.

Not. Kitabı kitapçılara verecek misin, biri Senemin akademisyen arkadaşı olmak üzere bir kaç kişi nasıl ulaşabileceğini soruyor. Bir günde bu kadar müşteriyi nerden buldun diyeceksin. Dünden beri telefonda, msn’de ya da yüz yüze konuşmalarımın tek konusu o

Fatma Akkor

*

Sevgili Bülent

Öncelikle kitabını imzalayıp göndermene çok teşekkürler. Ellerine sağlık. Seni ve sana destek verdiği için Ayşen’i canı gönülden kutluyorum.

Anneciğini tanımak isterdim, ama kısmet değilmiş. Bir arkadaşım çok metih etmişti. Her ikisi de huzur ve ışıklar içinde yatsın.

Kitabı okumak sanırım çok kolay değil. Filozof tarafın da duygusal tarafın da ağır basmış. Düşünerek okumak, sonra da seninle kitap ile ilgili konuşmak isterim.

Kitaptaki fotoğraflar, Türkiye nereye gidiyor diye beni çok düşündürdü. Yıl 1955 ler, küçük bir yerleşim bölgesinde modern kadın görüntüleri…Türkiye Cumhuriyet kadınları ile güzeldi.

Sevgiler

Konca Aktulga

*

Bülenciğim,

Öncelikle kitabını kutluyorum, gerçekten muhteşem bir şey, kitap yazmak ve üstelik anne başlığında, kitap şimdi elime geçti, (10 gündür hasta idim bugün işe geldim ve şu saate kadar mailleri temizledim vallahi ev temizlemekten zor). İkincisi ise, Yöntem’in başarısı, bu da çok güzel bir haber. Seninle gurur duydum arkadaşım, karına selamlar.

Sevgiyle,

Işık Pot

*

Sn, Bülent Gündoğmuş,

Tarafıma göndermiş olduğunuz “ Bir Demet Anı” isimli değerli kitabınızı aldım. Kitabınızda paylaşmış olduğunuz anılarınızı, tecrübelerinizi okurken, eminim her okurunuz gibi benim de anılarım o an için yeniden canlanıyor olacak.

Değerli hediyeniz için teşekkürlerimi sunarım.

Sevgilerimle,

Ali Levent Orhun, Türkiye Araştırmacılar Derneği, TÜAD

*

Bülent Bey,

Kitabınız dün elime ulaştı. Öncelikle kitabı iletme nezaketini gösterdiğiniz için çok teşekkür ederim. Esasında böyle güzel bir kitabi yazdığınız ve okurlarla paylaştığınız için de sizi candan kutlarım. Bazı bölümlerini hemen okudum. O kadar duygu yüklüydü ki, boğazımın düğümlendiğini hissettim…Herhalde bir anne, bir ebeveyn için bundan daha iyi bir anma olamaz… Özellikle yıldönümüne yetiştirmeniz de çok anlamlı… Ben son yıllarda kaybettiklerimizin bizden ayrılmadığını, sadece farklı bir boyuta geçtiklerini düşünerek avunuyorum. Teorim doğruysa (!), anneniz de tüm bu çabalarınızın farkındadır ve kim bilir bu olup biteni izlerken ne kadar memnun oluyordur!

Ruhu şad olsun ve nur içinde yatsın. Umarım siz de duygularınızı kâğıda dökerek bir nebze olsun teselli bulabilmişsinizdir…

Tekrar kitabi ilettiğiniz için teşekkür eder, bu girişiminizden dolayı sizi bir kez daha en içten duygularla kutlarım.

Ayşen hn’a ve size en iyi dileklerle…

Nükhet Vardar, El İzi İletişim

*

Bülent Bey, Merhaba,

Gönderdiğiniz kitabınızı aldım. Teşekkür ederim. Tatile gitmek (bu defa Kars-Van), elimdeki başka kitapları okumak gibi engellerin kalkmasından sonra nihayet başladım ve bugün bitirdim.

Tam bir akademisyen araştırmacı kitabı olmuş 🙂

Duygular dahil tüm yaşadıklarınızı literatür ve sanat yapıtlarıyla ilişkilendirerek, entelektüel birikiminizi çok güzel yansıtmışsınız.

Günlük tutuyor muydunuz? O kadar ayrıntılı aklınızda kalmamıştır herhalde. Ben örneğin bir bina yıkılıp yerine yenisi yapıldığında genellikle öncekini hemen unutuyorum da.  Ya da insanlar, isimler. Bir süre hayatımda değillerse aklımdan da çıkabiliyorlar.

Bana güzel gelen bir şey de mutlu çocukluk anlatımları. Şimdiki çocuklarla karşılaştırdığımızda biz daha mı mutluyduk gerçekten. Ben de hep böyle güzel şeyler hatırlıyorum.

Ve tabii, harika anneniz ve annenizle olan harika ilişkiniz. Bu kitabi okusaydı “Gözlüklü oğluyla” daha çok iftihar ederdi, eminim.

Işıklar içinde yatsın.

Ayşen’e sevgiler, Selamlar,

Nur Uslu, Barem

*

Bülent Bey,

Nazik hediyeniz için teşekkürler. Özellikle önsöz bir çift gözyaşı için yetti bile… Büyük merak ve keyifle okuyacağım.

Selamlar,

Ayşegül Tozkoparan, Abdi İbrahim İlaç

*

Sevgili Bülent,

Kitabın bugün elime ulaştı. Keşke bana da senin gibi evlatlar nasip olsa. Ellerine sağlık kardeşim…

Baskın Oran

*

Sevgili Bülent,

Aynı duygu ve dilekler benim için de geçerli. Altınoluk’a giderken kitabını okudum. Çok duygulandım. Bir kaç defa ağladım. Çok güzel, duyarlı kitap yazmışsın. Seninle birlikte çoçukluğunun Akhisar’ını yaşadım. Sevgilerimle…

Ercan Eren, Yıldız Teknik Üniversitesi

*

Bülent,

Kitabın çok etkiledi. Braudel’den Heidegger’e, Hegel’den Walter Benjamin’e kadar isimlerle karşılaştıkça gülümsedim.

Biliyorsun, makine mühendisiyim. Ancak, öğrencilik yıllarımdan başlayarak felsefe ile ilgilendim. Can Alkor’un o unutulmaz çevirisi ile, Friedrich Nietzche’nin “Ecce Homo – İşte İnsan” kitabı, hazır olan bu yönümü tetikledi.

Muhtemelen gözlemişsindir, çoğu felsefecinin temelinde “matematik” ve “fizik” yatar. Bu disiplinlerde güçlü olan makine ve elektrik mühendislerinden felsefeci çıkmıştır.

Çok sevdiğim bir arkadaşım var, Prof. Dr Yalçın Koç. ODTÜ’de “fizik” alanında lisans sonrası, Boğaziçi’nde felsefeye döndü ve Prof. oldu. Fen Edebiyat Fakültesi dekanlığı esnasında, o zaman rektör olan Üstün Ergüder ile tartıştı ve dekanlıktan istifa etti. Son doktora öğrencisini de mezun ettikten sonra üniversiteden ayrıldı ve Kalkan’a yerleşti, “organik” tarım amacıyla. Bölgedeki binlerce çiftçi ile görüşüp, onları eğitti ve binlerce tarladan meydana gelen bir “organik” tarım alanı yarattı. Şimdi, çiftçiler çok memnun, hem kâr marjları yüksek, hem de şimdiden 2015 yılı ürünlerini satmış durumdalar.

Üniversitelerimde (Galatasaray ve Boğaziçi), on yılı tamamladım ve hayatımın rekorunu ikiye katladım. Gençlerle birlikte olmanın getirdiği elektrik ve verdiğim derslerde, öğrencilerimden biraz ilerde olma zorunluluğu, kafamı genç tutuyor.

Boğaziçi Üniversitesi’nde geçen dönem, “İnternetin Geleceği” adlı bir ders verdim. Stanford’da 2007’de başlamışlar, Boğaziçi, iki numara oldu. Son sınıf olduğu için sınav yapmadım, ödev olarak makale istedim. En iyilerini, www.internetingelecegi.com sayfasından okuyabilirsin. Sayfada, derste kullandığım üç video da var. Vaktini verip izleyebilirsen, sevinirim.

Ayşen’e sevgilerimi ilet.

Saygılarımla,

Vedat Çakmak, Galatasaray ve Boğaziçi Üniversiteleri

*

Sevgili Bülent Ağbicim,

En son Levent’te Galatasaray Cemiyette Serpil ile yemek yerken bahsetmiştin kaleme aldığın kitabından. Dün paketi alır almaz hemen formundan anladım heyecanla bizimle paylaştığın ve anlattığın kitabını tamamlandığını. Hızla ve merakla paketi yırtarak açtım ve keyifle göz geçirdim, bir kaç bölümdeki başlık, içerik ya da resim dikkatimi çektigi için bir kaç bölüm okudum. 8 Yaş farkımızdan ötürü her ne kadar dönemdaş olmasak da, 60’lı 70’li yıllardaki 8 yıl toplumsal doku, aile yapıları, günlük yaşam, yaşam tarzlarımız, eğlence şekillerimiz açısından çok büyük farklar göstermiyor. Bir de işin içine Egelilik girince yazdıklarında kendimi, kendi çocukluk ve ilk gençlik yıllarımı da hissederek çok keyifle okuduğumu aslında bundan sonra kitabın tamamını çok keyifle okuyacağımı söyleyebilirim. Kendimden ve aile yapımdan birçok şey buldum hızla göz gezdirirken bile. Satırlarındaki sade anlatım, duygu yüklülük, samimiyet ve biraz da nostalji hemen beni içine çekti, çok keyifle okuyacağımdan emin olabilirsin.

Beni gerçekten özel hissettiren bu paylaşımın ve öncelikle kitabını paylaştığın kişiler içine beni de alman büyük incelik, gerçekten çok çok teşekkür ederim.

Yıllardır süregelen tanışıklığımız, meslektaşlığımız ve dostluğumuzun ötesinde bir anlam taşıyor benim için bu paylaşımın. Paylaştığın şey bir kitap ve anılar olmanın ötesinde güzel duygular, yüzde kalan bir tebessüm, çok keyifli dakikalar, dostluğun ve seni daha iyi tanıma imkânı olacak. Okudukça da daha çok keyif alacağımdan çok eminim. Kitabın çıkış noktası hüzün olmasına ve yer yer bu hüznü yaşatacak olmasına rağmen kitabın kaparken bana vereceği duygu keyif olacak eminim ki.

Tekrar çok teşekkürler Bülent Ağbicim.

Sevgiler.

Ogün Doğan Akyol |  TNS, Corporate Development Director

*

Sevgili Bülent diyeceğim izninle,

Dün bir kargo kâğıdı buldum kapımda, pek anlam veremedim. Sonra sizden kitap geleceğini hatırladım ama alma şansım olamadı. Bugün öğleden sonra kitaba ulaşabildim. Kapısında paketi yırttım içindekiler müthiş heyecanlandırdı ve Ali Şefik Ortaokulu başlığını görünce ezilmek üzere olduğumu fark ettim. Bu heyecanı paylaşmam gerekiyordu. Sizin telefonunuz olmadığına göre Haldun’u aradım. Bana İngilizce kursu fotoğrafı varsa Bülent onlardan biri dedi. Sonra kitabın kapağındaki fotoğrafa bakınca hatırladım… kitap müthiş. Boğazımda bir düğümle dolaşıyorum, yollarda sayfa karıştırdım…

Kaynakçanızdaki kitaplar benim her an elimin altındaki yazarlarım. Baumann’dan, Mekanın Poetikası’na. Öğretmenler, Akhisar’da sözünü ettiğiniz isimlerin çoğu tanıdık. Bir taraftan kıskandım, bir taraftan kitabı okşadım. Anneniz ve babanızı bir şekilde hatırlarmışım diye kendimi zorladım. Babayı elbette tanıyorum. O eczaneye girmeyen var mıydı? Babanızın o eczaneden fazla olduğunu söylemeniz… ben öncelikle bu kitabı yazdığınız için ve beni haberli kıldığınız için çok teşekkür ederim. Kitap hakkında söyleyeceklerim var. Şimdilik bu ilk sevinç ve heyecanı paylaşmak istedim. izmir’den sevgi ve selamlarımla.

Sıdıka Yılmaz, Ege Üniversitesi

*

, , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.