Diyalektik

Karl Marx Kapital’in ilk cildinin Almanca İkinci Basıma Sonsöz’ünde, daha önce eleştirdiği Hegelci diyalektiğin gizemlileştirici yönünden söz ederken, Hegel’i büyük bir düşünür, kendisini de onun öğrencisi ilan eder. Çünkü ona göre diyalektiğin genel hareket biçimlerini ilk olarak kapsamlı ve bilinçli şekilde ortaya koyan Hegel olmuştur. Ama şunu da ekler: “Hegel’de diyalektik baş aşağı durur. Gizemsel […]

, , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Zamanın Dışına Çıkmak

Gabriel Garcia Marquez’in başyapıtı Yüzyıllık Yalnızlık’ta (2014: 91-93) Buendia Ailesi’nin reisi José Arcadio Buendia, uykusuzluktan tükendiği bir gecenin sabahında odasına dalan ak saçlı sarsak Prudencio Aguilar’ı görünce, ölülerin de yaşlandığına şaşırarak “Prudencio!” diye haykırır ve devam eder: “Ne kadar da uzaklardan çıkıp gelmişsin!” Onca yıllık ölümden sonra dirilere duyulan yoğun bir hasretle sohbet ederler. Birkaç […]

, , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Mahpus

Kayıp Zamanın İzinde’nin beşinci cildi olan Mahpus, aşkın, kavganın ve nefretin  doruğa çıktığı, anlatıcı ile Albertine’nin tutkulu aşklarını dile getirir. Ele avuca sığmayan Albertine, özellikle cinsel eğilimleri konusunda gizemini korumaya devam ettiğinden, anlatıcı tarafından Paris’teki evinde zorunlu ikamete tabi tutulur. Anlatıcı ile Albertine’nin aşkı öylesine inişli çıkılı bir hal alır ki, büyük kıskançlık nöbetleri geçiren […]

, , , , , , , , , , , , , , ,

Bir Kez Daha Kamuoyu Yoklamaları Üzerine

Öncelikle örnekleme sorunu ile başlamak yerinde olacaktır. Gökyüzündeki yıldızlar misali, neredeyse sonsuz boyutlara ulaşan veri evreninde, veriyi ana kitleyi temsil edebilecek biçimde toplayarak sınıflamanın ve analiz etmenin başlangıç noktası tesadüfi örneklemedir. Ancak, günümüzdeki bu sonsuz veri evreninde ana kitlenin sayımını yapmak bile çok sayıda hata içerir. Araştırmacının görevi öncelikle çok iyi bir planlama yaparak bu […]

, , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Vakit Nakittir ya da La Casa de Papel

Karl Marx’göre “Kulanım değeri ya da mal, yalnızca, onda soyut insan emeğinin nesnelleşmiş ya da cisimleşmiş olması nedeniyle bir değere sahiptir. Öyleyse onun değerinin büyüklüğü nasıl ölçülür? Onun içerdiği ‘değer yaratıcı öz’ün, yani emeğin miktarıyla. Emeğin niceliği, süresiyle ölçülür ve emek – zamanın ölçeği de, saat, gün vb. gibi belli zaman birimleridir” (Marx, 2011: 52). […]

, , , , , , , , , , , , , , , ,

Sodom ve Gomorra

Marcel Proust’un Kayıp Zamanın İzinde’sinin dördüncü cildi olan ve “Kadın Gomorra’ya sahip olacak, erkek Sodom’a” sözüyle başlayan Sodom ve Gomorra, “Yıldırımdan kurtulan Sodom sakinlerinin torunları olan kadın – erkekler” in, yani eşcinsellerin kitabıdır. Başrolde M. de Charlus vardır. Anlatıcı, kendisinin de bir kısmında yaşadığı Paris Saint-Germain muhitindeki Guermantes konağının avlusunda tesadüfen şahit olduğu M. De […]

, , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Moda: Henüz Değil – Artık Değil

Giorgio Agamben Çıplaklıklar’da çağdaşlık dediğimiz özel zaman deneyimine örnek olarak modayı incelerken insanı yine zamanın girdabına sürükler (2017: 23-25). Şöyle ki, moda, akıp giden zamanın içine özel bir süreksizlik sokarak, bir şeyin (giysi olsun) moda olup olmamasına göre, zamanı böler. Gelgelelim, bu fasıla kronolojik zaman içinde nesnelleşip sabitlenemez, çünkü modanın “şimdi”si, stilistin kafasında şekillendiği, terziye […]

, , , , , , , , ,

Guermantes Tarafı

Kayıp Zamanın İzinde’nin üçüncü cilt aristokrat çevrenin anlatıldığı ve anlatıcının adlarının büyüsüne kapıldığı Guermantes Tarafı’dır. Bu ciltte, özellikle, Guermantes Düşesi, namı diğer Mme de Guermantes yani ilk adıyla Oriane, başroldedir. Proust, daha Swann’ ların Tarafı ’nda şunları yazıyordu: “Gözleri, koparılması imkânsız olsa da, sadece bana sunduğu bir cezayirmenekşesi gibi maviydi; bir bulutun tehdit ettiği, ama […]

, , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde

Kayıp Zamanın İzinde’nin İkinci cildini oluşturan Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde’ nin (ilk bölümü olan “Mme Swann’ın Çevresinde”, aslında Swann’ ların Tarafında’ nın devamı niteliğindedir ve anlatıcının Odette’e olan tutkusunu dile getirir. Anlatıcının etrafında pervane olduğu ve tanıyan hemen herkesin aşık olduğu bu müstesna kadın, bu cildin en önemli göstergesi ya da kaos teorisindeki tanımıyla […]

, , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Swann’ların Tarafı

Marcel Proust’un Kayıp Zamanın İzinde’sinin ilk cildi olan Swan’ların Tarafı (1999), kısaca özetlemek gerekirse, anlatıcının doğduğu ve çocukluğunun geçtiği Combray ile Swann’ın Odette’le yaşadığı aşkın destanıdır. Bu müstesna aşk daha sonra Albertine ile anlatıcının aşkına örnek teşkil eder. Daha çok burjuva çevresinin bir anlatımı olan eserde, Vinteuil’ün sonatının “cümleciği”, anlatıcının Swann’ların kızı olan Gilberte’e olan […]

, , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Previous Posts Next posts