Kayıp Zamanın İzinde

Frédéric Chopin ve Vinteuil’in Müziği

Otomobilimin kontağını açtığımda bir piyano sevinçle şakıyordu, uzunca bir süre kafesinde tutuklu kalmış da özgürlüğüne kavuşmak istercesine. Sonra derinden ve dipten gelen bir dalga gibi yaylılar piyanoya eşlik etmeye başladılar. Andante. Ortaya çıkan tam bir fraktal cümbüştü. Bu ziyafeti çeken ise Frédéric Chopin’di. Aklıma Marcel Proust’un Vinteuil’in müziği için yazdıkları geldi, notlarıma baktım ve buraya […]

, , , , , , , , , , , , , ,

“Tüm Bakış Açılarından Görmek”

İzmir Atatürk Lisesi’nde okurken, “Bir çizgi atarsam ayakta sallanırsın“ diyen bir resim hocamız vardı. Sıra dışı bir kişilik portresi çizen hocamızı müzik bölümünü seçmiş öğrenciler bile çok severlerdi. Ortaokul yıllarımdan resme merak sarmış olan ben, ana derslerimiz olan matematik ve fen derslerinden fırsat buldukça resim yapmaya çalışırdım. Ortaokuldaki resim hocamız da sıra dışı olup iflah […]

, , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Bir Kurumsal İtibar Araştırması Öyküsü

Marcel Proust’un, dev bir katedral inşa eder, milyonlarca metre kare dantel işler ya da milyarlarca gelinlik diker gibi ömrünün son on dört yılında yazdığı, beş yüz karakteri ve üç bin sayfayı aşan, anlatıcıdan sonraki en önemli karakter olan Albertine’den iki bin üç yüz altmış kez söz ettiği müstesna eseri Kayıp Zamanın İzinde ’yi okumak bir […]

, , , ,

Next posts