Geçmiş

Yaşam Çok Kısa (1)

“Ah, şimdi! O garip zaman, tüm zamanların en garibi; hep olan zaman…/ ‘şimdi’ nin sonundaki ‘i’ye ulaştığımızda  ‘ş’, tarih olmuştur artık.” Michael Frayn’dan Aktaran Jay Griffiths, Tik Tak. Zaman üzerine yazarken Augustinus ile başlamak yerinde olacaktır. Paul Ricceur’un Zaman ve Anlatı adlı kitabında aktardığına göre, Augustinus İtiraflar’da, “Nedir gerçekten zaman? Eğer hiç kimse bana sormazsa […]

, , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Zamanda Hep Geriye Bakarız

Zamanda hep geriye bakarız. Bir buçuk metre uzaklıktaki bir insana baktığımızda onu olduğu haliyle değil, saniyenin beş milyarda biri saniye önceki haliyle görürüz. Çünkü ışığın bir buçuk metre seyahat etmesi bu kadar sürer. Aya baktığımızda, onun 1,3 saniye önceki halini görürüz. Dünyadan uzaklığı 149.597. 871 km olan güneşe baktığımızda ise onun 8,3 dakika önceki halini […]

, , , , , , , , , , , , , , , , ,

Işık Hızında Düşünen Adam: Albert Einstein

Sınırsız bir hayal gücüne sahip olan Einstein henüz 16 yaşındayken ışık hızıyla hareket eden bir gözlemciye, onun yanında hareket eden bir ışık demetinin nasıl görüneceğini merak etmiş ve yanıtını da kendisi vermişti: “Gözlemci, söz konusu ışık demetini hareket etmeden salınan (yani osile eden) bir elektromanyetik alan olarak algılayacaktır ve böylece herhangi bir dalga oluşumu meydana […]

, , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Zaman Sayısız Geleceğe Doğru Çatallanıyordu…

“Kişinin bir dünyadaki ikizinin burun kıvırdığı yoldan gittiği bir başka dünya da vardır. Her birine bir yerküre düşecek şekilde kişinin varoluşu ikiye ayrılır, sonra bir ikinci, bir üçüncü defa, binlerce defa yollar çatallanır” (Blanqui, 2015: 82). Hugh Everett’in Kaotik Çılgın Dünyası Kuantum mekaniğinin 1920’lerin sonlarında ve 1930’ların başlarında Niels Bohr ve Werner Heisenberg tarafından geliştirilen […]

, , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Zamanın Belirsizlikleri

Immanuel Wallerstein, zamanın,  kol saatimize bakarak her an ölçebildiğimiz için kesin göründüğünden başlayarak yaptığı bir değerlendirmenin sonunda, hepimizin şimdide yaşadığımızı, ama şimdiki zamanın ortaya çıktığı nanosaniye içinde ele geçirilemez biçimde yitip gittiğini ifade ederek, ondan (zamandan) daha belirsiz bir şey olmadığını ifade eder (2013: 7). Marc Bloch’da kendi sorar, kendi yanıtlar: “Gerçekten şimdiki zaman nedir? […]

, , , , , , , , , , , , , , , ,

Borgesvari Kaotik Fısıltılar

Borges 1980 yılında MIT’de yaptığı bir söyleşide, dinleyicilerden fizikçi Kennet Breacher, üstada, karmaşıklıkla ilgili uzun bir açıklama yaparak dünya görüşünü sorar. Breacher’in uzun açıklaması, fizikçilerin karmaşık olaylar dünyasını birkaç ilkeye indirgemek, Borges’inki ise tam tersine, evrenin muazzam karmaşıklığını kanıtlamaya çalışarak fizikçilerin karmaşıklığı çözme çabalarını boşa çıkarmak olduğu şeklindedir. Borges dünya görüşünü şöyle açıklar: “Bence dünya […]

, , , , , , , , , , , ,

Zamanın Borgesvari Halleri

“Zaman kadar, dünün, bugünün, geleceğin,  tüm zamanların ve hiçbir zamanın bu sonsuz dokusu kadar gizemli başka bir şey olmadığını kaç kez söylemişimdir kendi kendime” (There Are More Things, Kum Kitabı. 48). * * * “Yüzyıllar geçiyor ve yalnızca şimdiki zamanda oluyor her şey; havada, yerin ve denizin üzerinde sayısız insan var, ama gerçekte, olup biten […]

, , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Proust’un Geçmişe Yerleşme Felsefesi

David Harvey  Postmodernliğin Durumu ’nda, “Mekân ve zaman insan varoluşunun temel kategorilerindendir. Ama bu kategorilerin anlamını pek az tartışırız; bunları oldukları gibi kabul etme eğilimi gösteririz, içeriklerini sağduyuyla ya da aşikârmışçasına ele alırız”[1] derken, çok büyük bir ihtimalle sıradan insanlardan söz etmektedir. Sıradışı Marcel Proust bu kategorinin dışında kalır ve büyük bir özveriyle inşa ettiği […]

, , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Geçmişe Yerleşmek

Bir zaman filozofu ve süreç analisti olan Henri Bergson, Madde Bellek’te belki de tüm kuramını özetlediği ve Gilles Deleuze’ün hayranlık verici olarak nitelediği şu satırları yazar: “Bir anıyla mı buluşuyoruz, öncelikle genel olarak geçmişe, sonra da geçmişin belli bir bölgesine yerleştiğimiz sui generis (kendine özgü) bir edimin (fiilin) bilincindeyizdir: Bir fotoğraf makinesinin ayarlanmasına benzeyen, elle […]

, , , , , , , , , ,

Bir Daha Asla Savaş, Bir Daha Asla Faşizm!

Hep, ama hep “şimdi”nin kahredici tahakkümünü yaşıyoruz. John Berger’in güzel ifadesiyle “Tecrübenin hükmü siliniyor. Geçmişin ve geleceğin ufku bulanıklaşıyor. Sonu olmayan ve belirsiz bir şimdide yaşamaya koşullandırılmakla, unutkanlığın, kayıtsızlığın vatandaşları konumuna indirgeniyoruz.”[1] Örneğin medya tarafından acımasızca ve aralıksız olarak enformasyon bombardımanına tutuluyoruz. Bağlamından kopuk haberler şok edici bir özellik taşıyor; ortalık katliam, soygun, ayaklanma ve […]

, , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Previous Posts