An

Zeitgeist’e karşı Jetzt-Zeit

2020 yılının başında tüm dünyayı etkisi altına alan pandemiyle birlikte dillere pelesenk olan bir ifade dolaşıyor: “Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak”. Diğer bir deyişle, “yeni normal”. Sanırım, Zeitgeist (Zamanın Ruhu) bu iki ifadede saklı. Daha çok Hegel’in kullandığı Zeitgeist Almanca olup tüm dillerde böyle kullanılır ve Türkçesi Zamanın Ruhu demektir. Zamanın Ruhu ile anlatılmak […]

, , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Ânın Dayanılmaz Ağırlığı

Perry Anderson Postmodernitenin Kökenleri’nde şöyle yazar: “Geçmişin nesneleri elimizin altında, istediğimiz an dokunabileceğimiz, kullanabileceğimiz uzaklıktadır; oysa postmodern şimdide, onlarla aramızda elektronik engel vardır: Bugün bizler, resim tararız, internette dolaşırız, görüntüyü dijitalleştiririz-hepsi de kaçınılmaz olarak, seyir kültürüne hükmeden oligopolilerin dolayımından geçen işlemlerdir” (Anderson, 2002: 147). İş, insanların hayatlarının çekirdeğidir ve öngörülebilir gelecekte böyle olmaya devam edecektir. […]

, , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Moda: Henüz Değil – Artık Değil

Giorgio Agamben Çıplaklıklar’da çağdaşlık dediğimiz özel zaman deneyimine örnek olarak modayı incelerken insanı yine zamanın girdabına sürükler (2017: 23-25). Şöyle ki, moda, akıp giden zamanın içine özel bir süreksizlik sokarak, bir şeyin (giysi olsun) moda olup olmamasına göre, zamanı böler. Gelgelelim, bu fasıla kronolojik zaman içinde nesnelleşip sabitlenemez, çünkü modanın “şimdi”si, stilistin kafasında şekillendiği, terziye […]

, , , , , , , , ,

Işık Hızında Düşünen Adam: Albert Einstein

Sınırsız bir hayal gücüne sahip olan Einstein henüz 16 yaşındayken ışık hızıyla hareket eden bir gözlemciye, onun yanında hareket eden bir ışık demetinin nasıl görüneceğini merak etmiş ve yanıtını da kendisi vermişti: “Gözlemci, söz konusu ışık demetini hareket etmeden salınan (yani osile eden) bir elektromanyetik alan olarak algılayacaktır ve böylece herhangi bir dalga oluşumu meydana […]

, , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Zamanın Belirsizlikleri

Immanuel Wallerstein, zamanın,  kol saatimize bakarak her an ölçebildiğimiz için kesin göründüğünden başlayarak yaptığı bir değerlendirmenin sonunda, hepimizin şimdide yaşadığımızı, ama şimdiki zamanın ortaya çıktığı nanosaniye içinde ele geçirilemez biçimde yitip gittiğini ifade ederek, ondan (zamandan) daha belirsiz bir şey olmadığını ifade eder (2013: 7). Marc Bloch’da kendi sorar, kendi yanıtlar: “Gerçekten şimdiki zaman nedir? […]

, , , , , , , , , , , , , , , ,

Zamanın Borgesvari Halleri

“Zaman kadar, dünün, bugünün, geleceğin,  tüm zamanların ve hiçbir zamanın bu sonsuz dokusu kadar gizemli başka bir şey olmadığını kaç kez söylemişimdir kendi kendime” (There Are More Things, Kum Kitabı. 48). * * * “Yüzyıllar geçiyor ve yalnızca şimdiki zamanda oluyor her şey; havada, yerin ve denizin üzerinde sayısız insan var, ama gerçekte, olup biten […]

, , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Proust’un Geçmişe Yerleşme Felsefesi

David Harvey  Postmodernliğin Durumu ’nda, “Mekân ve zaman insan varoluşunun temel kategorilerindendir. Ama bu kategorilerin anlamını pek az tartışırız; bunları oldukları gibi kabul etme eğilimi gösteririz, içeriklerini sağduyuyla ya da aşikârmışçasına ele alırız”[1] derken, çok büyük bir ihtimalle sıradan insanlardan söz etmektedir. Sıradışı Marcel Proust bu kategorinin dışında kalır ve büyük bir özveriyle inşa ettiği […]

, , , , , , , , , , , , , , , , , ,

1984: Sevginin Sonu

Winston Smith Sevgi Bakanlığı’nda olduğunu düşündüğü hücresinde oturuyordu. Önce bir şair, sonra aynı apartmandan komşusu Parsons, daha sonra da çenesiz olarak nitelediği bir adam geldi ve bir süre sonra 101 Numaralı Oda’ya götürüldüler. Hapsi de düşünce suçu işlemişlerdi. Parsons rüyasında “Kahrolsun Büyük Birader” dediği için küçük kızı tarafından ihbar edilmişti. Sonunda, Winston’ın beklediği oldu ve […]

, , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

1984: Panoptik Bir Dünya

Roman temel olarak üç bölümden meydana gelmiştir: Birinci bölümde toplumun günlük yaşamı ve kahramanımız Winston Smith’in bu toplumdaki yeri anlatılır. İkinci bölümde Winston’ın Julia ile yaşadığı yasak aşk – daha doğrusu cinsellik –  ve her ikisinin de parti yönetimine karşı çıkan düşünceleri, üçüncü bölümde ise Winston’ın parti tarafından bir düşünce suçlusu olarak ele geçirilerek işkenceyle sisteme […]

, , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Kairos: Aşk ve Devrim Zamanı

Her tarih anlayışının içerisinde mutlaka örtük olarak bulunan, onu koşullandıran, bu nedenle de açığa çıkarılması gereken belli bir zaman deneyimi vardır. Benzer biçimde her kültür belli bir zaman deneyimidir ve bu deneyimde bir değişiklik olmadan yeni bir kültür yaratmak mümkün değildir. Bu nedenle özgün bir devrimin ilk görevi sadece “dünyayı değiştirmek” değil, aynı zamanda ve […]

, , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

Previous Posts